16 Şubat 2014 Pazar

Bilinçli Farkındalık



Bedeninizin, düşüncelerinizin, zihninizin, duygularınızın, vücut fonksiyonlarınızın ve isteklerinizin farkında olma, insanlarla ilişkilerinizde ve davranışlarınızda size güven verir ve dengeyi sağlar. Belli usullerin uygulanmasıyla geliştirilebilen farkında olma; bilinçle, niyetle, dikkatle, hayatın muhasebe edilmesiyle hayat boyu devam edecek bir süreç olup proaktif, olumlu ve yapıcı bir hayat tarzıdır. 
İnsanın, kendi küçük evreninde, farkında olması ve gözetmesi gereken bir çok varlık ve işlem vardır. İnsanın organları, duyguları, düşünceleri, hayalleri ya insanın "arka beyin" ifadesi ile temsil edilen şuursuz ve otomatik olarak; ya da "ön beyin" ifadesi ile temsil edilen bilinçli farkındalıkla kontrol edilir. İnsanın iradesi ve şuuru, bir geminin kaptanı gibidir. İnsan, mümkün olduğu ölçüde aşina olduğu şeylerle hayatını geçirme eğiliminde olup; bunları arka beynin kontrolünde bilinçsizce, rutin işlemler olarak yapar. 



İnsanın, bildiği şeylerle hayatını devam ettirmesi ile yeni yeni şeyler öğrenerek hayatını sürdürmesi arasında maliyet farkı vardır. Yeni şeyler öğrenmekle kazanılacak nimetler ve genişleyen rahat bölgesinin faturası yüksek olduğundan, insan, maliyeti daha ucuz olan arka beynin kontrolünde olan bildiği şeylerin çerçevesinde hayatını sürdürmeyi ister. Bu tabiî eğilimlerin tuzağına düşmeden, insanın sürekli ön beynin kontrolünde, yeni şeyler öğrenme modunda kalabilmesinin bir yolu da, vücudundaki olup biten her şeye karşı "bilinçli farkındalık" geliştirmesidir. 

İnsan, kendi ön beynini veya zihnini programlayabilme kapasitesiyle (irade ve hayal kurabilme) donatıldığı için, belli egzersizleri düzenli şekilde yaparak, bu bilinçli farkındalığını geliştirebilir. Meselâ, beden farkındalığınızı güçlendirmenin bir yolu, bilinçli farkındalığınızı kısım kısım, bütün vücudunuzun organlarına taşımak ve oraları rüzgâr gibi yalayıp geçmesini sağlamaktır. Öncelikle başınızın en üstünden başlayın. Nefes alıp verirken, solukladığınız havanın, dikkatinizi başınızın üstünde odaklamasını sağlayın. Siz nefes alıp verirken farkındalığınız boynunuzdan başlayıp aşağıya, omuzlarınıza doğru nazikçe sizi sarsın. Sonra kontrollü şekilde sağ omuzdan sağ kolun parmak uçlarına kadar, sonra da sol omuzdan sol kolun parmak uçlarına kadar, arkasından göğsünüzden başlayıp karın bölgenize, sırtınıza ve oradan aşağıya doğru inip sağ ve sol bacaklarınıza ve ayak parmak uçlarınıza kadar yavaş yavaş bilinçli farkındalığınızın vücudunuzun bütün kısımlarına ulaşmasına yol verin. İçinde bulunduğunuz anın sürekli değişen farkındalığını kullanarak hissiyatınızın akmasına izin verin ve hiçbir şeyi depolamayın. Farkındalıkla her şeyin zamana paralel şekilde akmasını sağlayın. Farkındalığınızın âdeta bir buz kütlesi üzerinden geçen sıcak bir hava dalgası gibi bütün vücudunuzu silip süpürmesine ve bu esnada sert ve yapışkan olan kısımların gevşemesine ve vücudun depoladığı şeylerin akışkanlığını ve çevrimini sağlamasına bir kez daha izin verin. Sizler vücudunuzun titreşimlerini ve organlarınızın yaptıkları şeyleri dinlemeyi öğrendikçe, bu sizin içinizde, muazzam bir bilgelik ve hikmet hazinesinin gömülü olduğunu farketmenizi sağlayacaktır. Bu egzersiz, sizin biyolojik bedeninize karşı bilinçli farkındalık geliştirir. Benzer şekilde bu farkındalığı düşüncelerinize, hayallerinize ve isteklerinize karşı da geliştirebilirsiniz. 

Düşüncelerin Farkında Olma 
Bir çok araştırmacıya göre, düşündüğümüz şeylerin % 90'ı daha önce sahip olduğumuz veya düşündüğümüz şeylerin tekrar düşünülmesinden ibarettir. 

Sizler, zihninizde oluşan imajları, kolay bir şekilde gönül dünyanızdan seyredebilir ve iç dünyadan gelen seslerin bitmeyen akışını, onların içine girmeden de dinleyebilirsiniz. Ancak bu, ilk etapta göründüğü kadar kolay değildir. Siz çoğu insanın yaptığı gibi, tüm hayatınızı bu iç dünyanızdaki sesleri tanımlamakla geçirmiş olabilir ve bu düşüncelerin sadece düşünceden başka bir şey olmadığını idrak etmeksizin de onlarla hayatınız boyunca boğuşup durmuş olabilirsiniz. Siz onlara ciddi şekilde zaman ayırmadıkça, onların sizin üzerinizdeki tesiri oldukça az ve sınırlı kalır. Dengenin gerçek kaynağı, sizin kafanızın içinde duyduğunuz seslerden daha fazla bir şey olduğunuzu hatırlamanızda saklıdır. 

Siz aynı zamanda, pek çok düşüncenin iç içe girdiği ve ayrıştığı farkındalık uzayının yanında bu düşünceleri bilen ve gözlemleyen bir zihin varlığısınız. Biz düşüncelerimizi, zihnin derin ve açık gökyüzünde dans eden hafif ve seyrek bulut oluşumları gibi algılar ve değerlendirirsek, düşüncenin temelini oluşturan ve onu sürdürülebilir kılan inşacı zekâyı görmeye muktedir oluruz. 

Siz, peşinden gitmek istediğiniz düşünceleri ve sesleri seçebilir ve hangilerini bilinçli farkındalık süzgecinden geçireceğinize, hangilerine şefkatle ve sabırla gülümseyeceğinize karar verebilirsiniz. Siz, zihninizin akış yatağına sessizce oturmayı ve onu gözetlemeyi öğrendikçe, bu gülümsemeler, sizi bu iç seslerin ve düşüncelerin aşırı derecede ciddiye alınmasından, kendinize karşı aşırı derecede eleştirel olmaktan ve kendinizi suçlu hissetme psikolojisinden koruyacaktır. Düşüncelerinize karşı bilinçli farkındalığınızı artıracak bir dizi egzersiz aşağıda verilmektedir. 

* Geçmiş, şimdiki an ve gelecek: Sessiz bir ortamda yere oturunuz ve dikkatinizi birkaç dakikalığına bilinçli solunuma odaklayınız. Bilinçli farkındalığınızı nefes alıp vermeye yoğunlaştırın ve bu şekilde dikkatinizi güçlendiriniz ve onu devamlı kılınız. Farkındalığınızın herhangi bir kesintiye uğramadan, zamanla aynı paralelde akmasını ve devam etmesini sağlayınız. Bilinçli bir şekilde her bir an'ınızın ve her bir soluk alış-verişinizin varlığını hissediniz. 

Şimdi sağ elinizi sağ dizinize, sol elinizi sol dizinize koyarak dinleniniz. Soluk alıp-verirken dikkatinizi, düşüncenizin akışına odaklayın. Ne zaman geçmişe ait bir düşünceyi yakalarsanız, sol elinizi dizinize hafifçe vurarak, her bir anınızın farkındalığını ve hafıza diye adlandırılan düşünceyi tanıdığınızı kendinize gösteriniz. Eğer geçmişe ait bu düşünceden hoşlanmamışsanız, ona tutununuz ve zihninizle konuşarak onun bir geçmiş durum olduğunu kendinize söyleyiniz. Her ne zaman geleceğin fantezilerine ait bir düşünceyi zihninizde yakalarsanız, bu sefer sağ elinizle sağ dizinize hafifçe vurarak onu tanıdığınızı ve bunun gelecek olduğunu kendinize söyleyiniz. Her ne zaman kendinizi içinde bulunduğunuz ana tamamen odaklarsanız, o zaman kendinize gülümseyiniz ve içinde bulunduğunuz anda kalmanın zevkini yaşayınız. 

Yeni düşünceler zihninizde doğmaya veya görünmeye başladıkça, onları zihninizin semasında yüzen bulutlar olarak veya zihninizde birbiriyle yarışan farklı taksiler şeklinde algılamaya çalışınız. Bu düşüncelerin herhangi birisine binmeye çalışmamalısınız. Bilinçsiz şekilde bu düşünce taksilerine binme ve onların içinde kaybolma eğiliminize karşı duyarlı olunuz. Sadece bu düşüncelerin sizin zihninize gelip gitmesine izin veriniz. Bilinçli şekilde bulunduğunuz ana odaklanmış olarak kalınız. Geçmişe ait düşünceler zihninize geldiğinde sol dizinize ve geleceğe ait düşünceler geldiğinde ise sağ dizinize hafifçe vurmaya devam ediniz. 

Birkaç dakika sonra kendi kendinize muhasebe yapınız: Geçmişin hatıralarına mı, geleceğin plânlarına ve fantezilerine mi, yoksa içinde bulunduğunuz ana mı daha çok dikkatinizi yoğunlaştırdınız? Objektif bir tarzda öğrenici bir şekilde herhangi bir eleştiri yapmadan basitçe, dikkatinizin hangi yönlere daha çok çekildiğini görmeye çalışınız. 

Bilinçli farkındalığınızın gücü arttıkça, siz zihninizin nasıl çalıştığı konusunda daha derin bir bilgi ve kavrama kapasitesine sahip olacaksınız. Aynı şekilde dikkatinizi odakladığınız desenler hakkında daha fazla malûmat sahibi olup onları anladıkça, güçlendirmek veya zayıflatmak istediğiniz zihin desenlerini daha açık ve net şekilde farkedebileceksiniz. 

* Hoş, nahoş ve nötr: Şimdi bir kere daha, zihniniz içerisinde düşüncelerinizin akışını seyrederken, üç tür düşüncenin farkında olunuz. Siz düşüncelerinizi farketmeye çalışırken, nahoş olan ve beğenmediğiniz düşünceleri sol dizinize hafifçe vurarak belirtiniz. Sizde hoşnutluk, takdir ve kabul oluşturan düşünceleri farkettiğinizde sağ dizinize hafifçe vurarak onu da işaretleyiniz. Şayet farkına vardığınız düşünceleri herhangi bir kategoriye koyamıyorsanız, o zaman onları nötr olarak tanımlayınız. Sonra da sessizce oturun ve bilinçli şekilde nefes alıp-vermenin dalgaları üzerinde yolculuk yapınız. 

Bir kere daha düşüncelerinizin içeriğine yakalanmaktan veya onlara takılıp gitmekten özellikle kaçınınız. Basitçe, düşünceleri zihninizde görmeye çalışınız ve düşünce işleminiz sırasında bu eğilimlerinizin aktif hâle geçmesine karşı farkındalık geliştiriniz. Sonunda siz düşündüğünüz her şeye karşı, bilinçli farkındalık geliştirmeyi öğrenecek ve onları istediğiniz şekilde yönlendirmeye muktedir olacaksınız. 

* Bilinçli farkındalık, anlama ve anlamada denge hâlini koruma becerisi: Bilinçli farkındalığı pratik ettikçe, siz gerçekten içinizde ne olup bittiğini açık ve net şekilde görmeye başlarsınız. Siz, içinizde olanları daha iyi gördükçe de, tabiî şekilde, dengeyi yeniden geri kazanabildiğinizi göreceksiniz. Siz bu egzersizleri yapmaya devam ettikçe, zihninizin nasıl çalıştığı konusunda üç önemli şeyin varlığını idrak edeceksiniz. Bunlar; zihninizin içeriği, niteliği ve durumunun sürekli şekilde hareket etmesi, durmaksızın değişmekte olmasıdır. Nasıl, güçlü debisi olan bir nehri veya şiddetli bir rüzgârı durduramıyorsanız, zihindeki bu akışı da asla durduramazsınız. Eğer siz bunları bir şekilde durduracak olursanız, o zaman bunlar da nehir, rüzgâr ve insan zihni olmaktan çıkarlar. 

Zihnin bu akış hareketinin içinde veya altında, bütün bu yüzeydeki hareketler tarafından rahatsız edilmeyen derin ve sessiz bir iç sükûnet vardır. Bu açık ve berrak bir gökyüzü gibi, insan zihnini silip süpüren hisler, düşünceler ve imajların güçlü rüzgârlarıyla hiç rahatsız edilmeyen bir varolma kalitesidir. Zihnin, berrak gökyüzü kadar açık olması, onun herhangi bir şeyi veya tecrübeyi içerebileceği anlamına gelir. Bu durumdaki bir zihin, herhangi bir düşünce içeriği ile boyanmamış hâldedir. Bu şekilde bulunan zihin, daima temiz, berrak ve herhangi bir şeyin akmasına izin verecek kadar açıktır. 

Zihninizde, hareketlilik ve sükûnet sürekli ve aynı anda mevcuttur. Sükûnet olmadan harekete, hareket olmadan sükûnete sahip olamazsınız. Ses olmadan sessizliğe veya sessizlik olmadan sese de sahip olamazsınız. 

Bilinçli Farkındalığın Tekerleği 
Bilinçli farkındalığın esası; hissedilenlerin, düşünülenlerin, duyguların, isteklerin ve herhangi bir anda yapmaya niyetlenilen şeylerin farkında olmaktır. İnsanın hayatı sürdürmeye yönelik diğer becerilerine benzer şekilde, bilinçli farkındalık da pratik yaparak gelişir. Siz algılamalarınızın, hissiyatınızın, düşüncelerinizin, arzularınızın ve niyetlerinizin bedeninizi, iletişiminizi ve davranışınızı nasıl etkilediğini öğrenmeye başladıkça, hayatınızı yönlendirme, ona kılavuzluk etme, andan ana, günden güne dengeyi bulma konularında kendinizi daha güvende ve daha donanımlı hissedeceksiniz. Bilinçli farkındalık basit ama çok güçlü bir pusulayı hayatınızın akışını ve yönünü ayarlamak için size verir. 

Bu yön buldurucu âlet veya şekil, yaşadığınız her anda ve hayatınızın her boyutunda sizin için doğru olan şeyi keşfetmenizde ve tanımlamanızda size yardımcı olur. Algılamakta, düşünmekte, hissetmekte, istemekte veya niyet etmekte olduğunuz şeyler noktasında sizin için doğru olan şeyi bilmek, alternatifleri veya opsiyonları algılamanızı, daha akıllıca ve bilgece kararlar vermenizi, tecrübenizi diğerleriyle daha dürüst ve doğru şekilde paylaşma şansınızı artıracaktır. Herhangi bir durumda daha büyük bir açıklıkla, bilinçli farkındalık ışığınızı, aşağıdaki beş alanın her birini aydınlatmaya odaklayacaksınız. 

* Algılama ve aksiyonun bilinçli farkındalığını görme: Tecrübenin bu anında, siz olup bitenler içinden neyi farkedersiniz? Sizi doğrudan beş duyu algılamalarınıza götüren mevcut ham duyum verisi nedir? Neyi görür, neyi işitir, neyi koklar, neye dokunur, neyi tadarsınız? Bu sorular içerisinde keşfetmeniz gereken şey, video-kamera veya ses kayıt cihazının kaydedebileceği objektif bilgi türüdür. Bu sorulara cevap verirken kesinlikle, yorum ve yargılama yapmaktan uzak durunuz. 

* Duyguların ve arzuların bilinçli farkındalığını hissetme: Bir tecrübe sonunda, sizin onu duygu şeklinde hissetmeniz nasıl sağlanıyor? Siz kendinizi endişeli, mutlu, kederli, uyumlu, depresyonda, veya heyecanlı hissediyor musunuz? Şu andaki tecrübenizin duygusal tonunu hangi kelime en iyi tanımlar? Özellikle bu soruları cevaplarken, "bana göre hissettiğim şey" şeklinde başlayan cevaplara karşı duyarlı olun. Zira bu tür bir girişle başlayan cevap, duygusal cevabınızı ortaya çıkarmaktan ziyade, yorumlarınız ve düşüncelerinizle karışmış bir cevap vermekte olduğunuzu gösterir. 

* Düşüncelerin, hayallerin ve özlemlerin bilinçli farkındalığını düşünme: Deneyimleriniz hakkındaki düşünceleriniz ve iç konuşmalarınız nelerdir? Bir durum hakkında yaratıcı şekilde düşünebiliyor musunuz? Yoksa sadece eski bildik düşünceleri mi tekrarlıyorsunuz? Meselâ düşünceleriniz, tasarılarınız ve kabullenmeleriniz gibi durumlar hakkında kendinize anlattığınız hikâye nedir? Eski ve tekrarlanmış hikâyeleri farketmek, daha sağlam bir zeminde yaşamanızda, düşüncelerinizin ve gerçeklikle ilgili kabullenmelerinizin hatalarından kurtulmanızda size yardımcı olur. 

* Ahlâkî değerlerin, niyetlerin ve arzuların bilinçli farkındalığını kazanmayı isteme: Değerleriniz, niyetleriniz, ve motivasyonlarınız nelerdir? Gerçekten istediğiniz veya ihtiyacınız olan şey nedir? Değerlerinizi, arzularınızı, niyetlerinizi ve motivasyonlarınızı açık ve net hâle getirmeniz, etkin ve etkili bir iletişim ve faaliyet için vazgeçilmez bir esastır. 

* Bilinçli farkındalığı aksiyona taşımak isteme: İçinde bulunduğunuz anda hangi faaliyette bulunmayı istiyorsunuz? Hangisini de istemiyorsunuz? Yapmakta olduğunuz şeyler içinden hangilerini yapmaktan vazgeçmek istiyorsunuz? Bilinçli farkındalığınızı bilinçli eylem veya aksiyonda bulunmaya da taşımak, dönüşümün anahtarıdır. Ne olduğunuzu ve ne yapmak istemediğinizi düşündüğünüzde ve başkalarına bunu söyleyebildiğinizde, siz tecrübelerinizin, bilinçsizce kölesi olmaktan ziyade, bilinçli ortak yapımcısı olursunuz. Ve hatırlayınız ki, yaptıklarınız ve yapmadıklarınız kelimelerinizden daha etkili ve gür şekilde konuşur. Bütün iletişimlerinizin diğer insanlar üzerindeki etkisi konusunda da bilinçli farkındalık geliştiriniz. 

Bilinçli Farkındalığın Bir Haftasını Gözden Geçirme 
Her gün bilinçli şekilde dengede kalabilmenize yardımcı olacak bir başka faydalı teknik aşağıda verilmektedir. Öncelikle hayatınızın daha büyük bir resmi üzerinde bilinçli bir muhasebe yapabilmek için haftada bir gününüzü ayırınız. Hattâ aşağıdaki sorular üzerinde yapacağınız birkaç dakikalık tefekkür, denge hissinizi yeniden kazanmada büyük bir farka vesile olacaktır: 

-Bu hafta en fazla dikkatimi verdiğim şey neydi? 

-Tecrübelerimin hangi unsurları veya boyutları, daha fazla dikkat vermeyi gerektiriyor? 

-Daha fazla bilinçli farkındalıkla yaklaşmayı istediğim hususî faaliyetlerim nelerdir? 

-Hayatımın, ilişkilerimin ve işimin kalitesini iyileştirebilmem için daha fazla farkındalığı nasıl sağlayacağım? 

- Benim bilinçsizce ve gaflet içinde bir hayat sürdüğümü hangi belirtiler bana gösterdi? 

Sizin için en önemli olan şeyleri size bildiren farkındalık seviyesini değerlendirmek amacıyla her hafta kendinize birkaç dakikalık zaman ayırın. 

Bunu yaparsanız, yoldan ve dengeden çok fazla uzaklaşmadan, dikkat desenlerinizi yeniden gözden geçirme, ince ayar yapma imkânına ve kapasitesine sahip olabilirsiniz. Ayda bir defa da özel olarak bilinçli farkındalık gününüzü kutlamanın neşesini yaşayın. Sizin doğum gününüze karşılık gelen günde kendinizi bilinçli şekilde yeni ve farklı bir şeyi keşfetmeye davet ediniz. O gün, küçük bir şey olsa bile daha önce hiç yapmadığınız bir şey yapınız. Sizin ilk defa bir şeyi yaparken kazandığınız tecrübeyi gerçekleştiren zihnin tazeliği, bilinçli farkındalığınızın tadını tazelemek için iyi bir yoldur. 

Zihni Evine Getirme 
Bilinçli farkındalığın geliştirilmesi, hayat boyu devam eden bir süreçtir. Bu hayatî derecede önemli âleti denge işleminde kullanmak üzere entegre etmeye başlarken bazı faydalı ayırımları hatırlamak yerinde olacaktır: 

* Kendinin farkında olmakla, kendi merkezli olmak aynı şey değildir. Ben gerçekten kendimin farkında olduğumda, çevremdeki herşeyle daha fazla temas hâlinde olurum. Herşeye karşı daha fazla duyarlılık geliştiririm. 

* Ben kendime karşı ne ölçüde farkındalık geliştirmeyi arzuluyorsam, ancak o derecede başkalarına karşı farkındalık geliştirebilirim. 

* Bilinçli farkındalık, tam olarak içinde bulunduğum anı ve varlığımı duymayı gerektirir. Çünkü insan zihni kolayca geçmişin güzel veya acı hatıralarına ya da geleceğin fantezilerine sürüklenebilmektedir. İçinde bulunduğunuz anda bilinçli şekilde kalabilme, pratik ve özel ihtimam gerektirir. Siz ancak içinde bulunduğunuz anı kontrol edebilirsiniz. Her bir anlık zaman dilimi, bilinçli farkındalığınızı artırmak için bir fırsattır. 

Başlangıç için iyi bir nokta, tam olarak nerede olduğunuzu tespit etmektir. Bundan dolayı hemen şimdi, zihninizi bulunduğu yerden evinize, yani içinde bulunduğunuz ana geri getirmekle işe başlayınız. Zihin evinize geldiğinde, o kendinin farkına varır ve huzuru yakalar. Bilinçli farkındalıkla, siz bu sayfalardaki kelimeleri zihninizde görmeye başlar ve bildiğinizi bildiğiniz için kendinize gülümseyebilirsiniz. Elinizdeki bu derginin ağırlığını ve yapısını veya bu sayfaları okumayla zihninizde başlatılan düşünceleri, bilinçli şekilde farkedebilirsiniz. 

Ayrıca, dış dünyanızda ve çevrenizde olan bitenlerin de farkında olunuz. Gördüğünüz ve işittiğiniz şeylerin neler olduğunu algılamaya çalışınız. Sonra dikkatinizi tekrar iç dünyanıza toplayınız ve fiziksel ve biyolojik bir varlık olarak sizin için en doğru ve en gerçek olan şeye dikkatinizi odaklayınız. Bilinçli şekilde pozisyonunuzun ve duruşunuzun ne olduğunu algılamaya çalışınız. Sessizce nefes alıp verişinizin tabiî hareketlerini ve akışını gözlemleyiniz. 

Zihni eve getirmede bir başka teknik, soluk alırken zihninize nefes almanın varış kelimesiyle eşdeğer olduğunu, nefes vermenin de evde kelimesiyle eşdeğer olduğunu hatırlamadır. Daha sonra bu iki kelimenin sizin içinde bulunduğunuz ana odaklanmanızı yönlendirmesi için kendinizi zorlayınız. Varış ve evde kelimeleri ile nefes alıp vermenizi ritmik şekilde eşleştiriniz. Zihinsel enerjiniz, tedricî olarak bu şekilde bulunduğunuz ana yerleşerek, sakinleştirici ve dengeleyici etkisi olan bilinçli soluk alıp-verme ile stabil hâle gelecektir. Sonra bilinçli şekilde dikkatinizi, duyumlarınızın ve vücudunuzda hareket hâlinde olan titreşimlerin akışına yönlendiriniz. 

Bunu takiben dikkatinizin odaklanmasını açarak genişletiniz ve düşüncelerinizin akışını, iç konuşmalarınızı ve hayatınızın bu anını renklendiren hislerinizi gözlemlemeye çalışınız. Basit bir şekilde fazla gayret sarfetmeden zihninizi kendi içinizde odaklanmak ve dinlenmek için tekrar evine geri getiriniz. Sakin, açık, huzurlu ve daima burada olan bir zihnin içine oturunuz ve bilinçli şekilde tecrübelerinizin akışını gözlemleyiniz. 

Dikkatinizi tekrar eviniz olarak tanımlanan kendinize geri getirmeyi başardığınızda tekrar açıp genişletebilir ve dış dünyada seyahatine izin verebilirsiniz. Bunu yaparken de düşüncelerinizin, niyetlerinizin, hislerinizin soluk alıp-vermelerinizin farkındalığını devam ettirir ve bilinçli şekilde an be an dengelendiğinizi, odaklandığınızı ve akış hâlinde olduğunuzu hiç unutmaz ve bunun bekçiliğini yaparsınız. 

Bilinçli farkındalık, garip, soyut ve hayalî bir egzersiz değildir. Hayatınıza canlılık ve denge getirmek, gerçek ve doğru olan şeyi keşfetmek için proaktif, olumlu ve yapıcı bir yaşam biçimidir. Biz daha büyük bir dengede ve harmonide yaşamanın temellerinin bilinçli farkındalıkla atıldığını söylediğimizde bile, siz sadece farkında olduğunuz şeyleri değiştirirsiniz. Mevcut gerçekliğinizi daha açık şekilde, daha objektif ve yapıcı bir tarzda görmeye başladığınızda, siz hayatınızı ileriye doğru hareket ettirmek için sahip olduğunuz alternatifleri ve fırsatları daha iyi tanıyıp, değerlendirebilecek hâle geleceksiniz. Bu teknik, yaptığınız ve düşündüğünüz şeye odaklanmış hâlde kalmanıza ve dengeden uzaklaştığınız durumları kolayca farkedebilmenize yardımcı olacaktır. 

Bilinçli farkındalık, an be an amacınız yönünde dikkatinizi toplama ve yönlendirme pratiğidir. Siz dikkatinizi seyrederken, zihninizde amacınızı korumak zorunda olduğunuz için, bu durum bilinçli farkındalık ve uyanıklık olarak bilinir. Ve böylece amaçlarından uzaklaştığını farkeden kimse telâşa kapılmadan tekrar amacına geri dönüp ona sımsıkı tutunabilir. Bilinçli farkındalığın gücü, sürekli şekilde dengeden uzaklaşma eğiliminize karşı bir tampon olarak da fonksiyon görecektir. 

Kaynak 
- Joel Levey ve Michelle Levey, Living in Balance-A dynamic approach for creating harmony and wholness in a chaotic world, Conari Press Berkeley-California-USA 1998.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...