9 Ekim 2014 Perşembe

Halil İbrahim Bereketindeki Hikmet

Merhabaa:)

Çok uzun bir ara oldu dimi? Farkındayım ama uzunda bir tatile ihtiyacım vardı zira son zamanlarda çok yorulmuştum..

Nasılsınız peki?
Ben tatilin son gününde yakalandığım gribi saymazsak çok iyiyim, hatta çok çok iyiyim, gribe rağmen dinlenmiş ve bomba gibiyim:)

Bu arada pek tabi Bloğumu ve sizleri çoook özledim.. Çalışmalarımızla ilgili bir çok soru gelmiş.Tatilimden dolayı ara vermiştik tabi ki en kısa zamanda onlara da başlıyoruz.


Bloğun ilk yazısı yeni öğrendiğim Halil İbrahim bereketinin hikayesi olsun; İşlerimize, evimize, bloğumaaa Halil İbrahim bereketi uğrasın dedim:)





Halil İbrahim Bereketindeki Hikmet

Kardeşlerden Halil evli ve çocuklu, İbrahim ise bekârdır. İki kardeş de geçimlerini sahibi oldukları ortak tarladan sağlamalıydılar. Çıkan mahsulü ikiye pay ederek, geçinir giderler. Yine bir hasat zamanı, buğdayı harmanlarlar ve eşit bir şekilde ikiye ayırırlar. Bundan sonra sıra buğdayları ambarlara taşımaya gelir. Halil bu sırada iş bölümü yaparak,

Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.” der.

Bunun üzerine İbrahim de “Peki Ağabeyciğim.” der.
Halil çuvalları getirmeye gittiğinde İbrahim düşüncelere dalar. Kendi kendine “Ağabeyim evli ve çocuklu. Bir sürü boğaz O’nun eline bakar. O’nun evine benden daha çok buğday lazım.” der. Ardından da küreği kaptığı gibi kendi payından O’nun payına ek yapar. Kısa bir süre sonra Halil çıkagelir ve der ki:

- Haydi İbrahim...! Önce sen doldur çuvalları da taşı ambara.
- Peki abi...!
İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola. İbrahim yola koyulunca bu sefer de Halil dalar düşüncelere; “Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var. Ama kardeşim bekâr. O
daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek. Daha uzun bir yolu var.” der ve bu düşüncelerle kendi payından O’nun payına birkaç kürek ekler.

Velhasıl birbirlerinden habersiz biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine. Bu, böyle
sürüp gider...Nihayet akşam olur. Karanlık basar. Görürler ki, bitmiyor buğdaylar. Hatta azalmıyor bile.... Hak Teala Onlar’ın bu halini çok beğenir. Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki ...Günlerce taşır iki kardeş bitiremezler. Şaşarlar bu işe...Aksine çoğalır buğdayları. Dolar taşar ambarları.

İşte Bu bereketin adı : Halil İbrahim bereketiymiş. :)





4 yorum:

  1. Ilk defa Burda okudum hikayesini.Tesekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Hoşgeldiniz.blogu özlemiştik.bereket dolu bir bir hayatınız ve hayatımız olsun.

    YanıtlaSil
  3. nuralcığım......hoş geldiniz. hep beraber birlikte ,bereketli musmutlu olalım..İNŞALLAH.şimdiden emeğinize sağlık diyorum.teşekkürler. sevgiyle kalın emel.

    YanıtlaSil
  4. Hoş bulduum:) Çok teşekkürler..

    YanıtlaSil

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...