Gerçek Dostunuz Olup Olmadığını Öğrenmek İçin “Altı – yıldız testi”

Sizi gerçekten önemsiyor mu ?
Sadık mı ?
Sizi seviyormuş gibi’mi yapıyor?

Bazen gerçek arkadaşlarımızı, arkadaşımızmış gibi davrananlardan ayırmak zordur. Ancak sonu olmayan, bencil ilişkiler için daha fazla zaman harcamanıza gerek yok.

Bu psikolojik sırlarla, sizi mi düşünüyor, yoksa kendisini mi, kolayca anlayacaksınız ?

Hemde her zaman. Bu noktada, arkadaşlığın, her ilişkinin temeli olduğunu hatırlatalım. Eğer bu testi geçemeyen biriyle birliyteyseniz, ilişkiniz pek de olumlu değil, demektir.

İşte Gerçek Dostunuz Olup Olmadığını Öğrenmek İçin Altı – Yıldız Testi


İLGİ…

Bir arkadaşı tanımlayan önemli bir kriter, sizin yaşamınızla ne kadar ilgilendiğidir. Hayatınızda olup biten bir şeyi anlatın ve sonra sizi arayıp gelişmeleri merak edecek’mi, bakın. Aramazsa bakalım, sizi arayıp konuyu açacak’mı? Eğer konuyu da açmazsa, konuyla ilgili bir ip ucu verin ve daha önce konuştuğunuzu hatırlayıp hatırlamadığını öğrenin.

Sadakat…

Arkadaşınıza, ortak bir arkadaşınız hakkında bir sır verince ortak arkadaşınızdan duyup duymayacağınıza bakın. Gerçek arkadaşlar, ilişkide güvenin önemini bilirler. Ancak arkadaşınıza bu sırrı vermeden önce, diğer arkadaşınıza haber vermeyi unutmayın.

Gurur…

Herkes sizi neşelendirebilir. Bu onlara kendilerini iyi hissettirir. Ancak iyi bir iş çıkardığınızda, kim sizi övüyor, buna dikkat edin. Kıskançlık ve haset duymayanlar, bunu yapacaktır. Gerçek arkadaşlarınız başarılarınızdan gurur duyar, kıskançlık değil. Yalnızca kötü değil, iyi olduğunuzda’da, arkadaşınız sizi dinliyor’mu, bakın. Bir şeyler ters giderken, bizi mutlu etmek isteyecek pek çok insan vardır. Ancak her şey iyi giderken bizi tebrik edecek birilerini bulmak zordur.

Dürüstlük…

Gerçek bir arkadaş, size duymak istemediklerinizi’de söyler. Eğer size yardımcı olacaksa, ona kızmanıza razı olur. Ona kızacağınızı bile bile, size sizin yararınıza olacak şeyler söylüyor mu?

Saygı…

Ona, hayatınızda inanılmaz bir şey - iyi yönde – olduğunu, ama şu anda bu konuyla ilgili konuşmayı tercih etmediğinizi söyleyin. Bakalım size, baskı yapacak’mı? Merak ile kaygı arasında fark vardır. Eğer “bilmesi gerekiyorsa” ise, o zaman size değil, dedikoduyla ilgileniyor demektir. İyi bir arkadaşsizin isteklerinize saygı duyar ve sizi rahat bırakır. Zaman zaman söz edebilir, çünkü ilgileniyordur, ancak siz o anda konuşmak istemediğinizi açıkça belirttiğiniz sürece sürekli sorup size baskı yapmayacaktır. Negatif değilde, pozitif bir “sır” kullanmanızı söylemememizin sebebi, eğer arkadaşınızın bir şeylerin ters gittiğini ya da sizin iyi hissetmediğinizi hissederse, hemen öğrenmek için ısrar edecek olmasıdır, çünkü sizin için endişelenir. Onu, bu şekilde “test” etmek istemezsiniz. Arkadaşınız yok yere endişeye sürüklemek hoş olmaz…

Fedakârlık…

Sizi mutlu edecekse, bir şeyden vazgeçmeye hazır mı?
Sizin mutluluğunuz niçin kendi mutluluğunu feda eder mi?
Sizin ne yaptığınıza kim karar verir?
Sözlüğünde uzlaşma kelimesi var’mı?

İşler kötüye gittiğinde, eğer bu durum ikinizi’de etkileyecekse pek çok insan kendi çıkarlarını korumak ister. Böyle bir durum’da, ikinizi’de bu durumdan kurtaracak bir plan’mı düşünüyor, yoksa kendini kurtarıp kendi çıkarlarını’mı korumak istiyor?

Strateji değerlendirmesi…

→ Altı maddenin dört yada beşinden geçerse, muhtemelen güvenilebileceğiniz iyi bir arkadaşınız vardır. Üç yada daha az puan alırsa, ilişkinizi gözden geçirmek ya da bu konuyu onunla görüşmek isteyebilirsiniz. Elbette kendi hayatlarımızı pek çok olay yaşarken, farkında olmadan katı ve ilgisiz davranabiliriz. En doğrusu, bu altı faktörü kullanarak ilişkinizi zaman içinde test etmektir, hemen ilk 24 saat içerisinde değil.





-8- Hikayesi uydurmamı? tek bir soruyla mazeretinin gerçek olup olmadığını öğrenin

Bir size yalan söyleyip söylemediğini anlamak için onu yalan testine tabii tutmayı istediniz mi? Evet, şimdi bu teknikle herhangi birinin yalan söyleyip söylemediğini ya da mazeretinin doğru olup olmadığını anında öğrenebilirsiniz. Burada conundrum adı verilen bir teknik var. Amaç biraz kanıt sunup “şüphelinin” tepkisini izlemektir. Tek bir soru sorarak, bir insanın yalan söyleyip söylemediğini anlayabileceğinizi göreceksiniz. Bu tekniği, karşınızdakinin bahanesini test etmek istediğiniz her koşulda kullanabilirsiniz.

Diyelim’ki bir kadın, eşini, söylediği gibi arkadaşlarıyla sinemaya gitmediğinden, hatta sekreteriyle bir kaçamak yaptığından şüphelenir. Sadece gidip gitmediğini sorarsa yanıt elbette “evet” olacak. Çünkü gittiyse evet diyecek, gitmediyse de yazdığı hikayeye bağlı kalmak için yine evet diyecektir. Kadında ona inanmalı’mı, inanmamalı’mı, bilemez. Bu psikolojik teknikle, kadın “bir olay” yaratır ve eşinin tepkisine bakar.

Örneğin, “ya sinemanın önünde büyük bir kaza olduğu için trafiğin dün gece kilitlendiğini duydum doğrumu,” diye sorabilir. Şimdi tek yapması gereken arkasına yaslanıp eşinin yanıtını dinlemektir.

Bu durumda koca, bariz bir kelime oyunu ile karşı karşıyadır. Sinemada değilse, orada kaza olup olmadığını bilemez, çünkü orada değildi. Trafik varsa ve trafik olmadığını söylerse, kadın adamın sinemada olmadığını’da anlar. Ama yanıtı ne olursa olsun, bir conundrum ile karşı karşıya kaldığında her yalancının yaptığını yapacaktır : Ne yanıt vereceği konusunda tereddüt edecektir.

Unutmayın, sinemaya gitmiş olsaydı hemen, “Yok canım hiç trafik yoktu. Neden bahsediyorsun?” derdi. Ama yalancı emin değil, çünkü orada değildi. Bu yüzden tereddüt edecek ve kendini ele verecektir. Her şey bir yana, muhtemelen sizin söylediğinizi onaylayarak yanlış yanıtı verecektir, çünkü sizin bu haberi uydurduğunuzdan haberi yoktur.

İPUCU

Her şey detaylarda saklı. Ne kadar detaylı anlatırsa, onun söylediğine o kadar inanabilirsiniz. Uydurma hikayeler boşluklarla doludur, belirsiz ve özettir. Onun hikayesi ne kadar açık?

Strateji Değerlendirmesi…

∗ Conundrum tekniğini kullanmak için tek yapmanız gereken bir kanıt sunup onun tepkisini ölçmektir. Söylediğinin doğru olup olmadığından emin olun.“Kanıtınız” doğru değil, ama akla yatkın bir şey olsun. Sonra arkanıza yaslanın, doğru yanıtı vermediğini görün. Tereddüt eder, konuyu değiştirir ve/veya sorunuza yanlış yanıt verirse, duyduğunuz doğru değil demektir.

-9- BİRİNİ SİZDEN FAYDALANMADIĞINI ANLAYIN…(DİKKAT ETMENİZ GEREKEN YEDİ ÖLÜMCÜL NUMARA)

Yatak odasından toplantı odasına kadar, bilgileri, kötü niyetli ve bencil insanlar tarafından kullanılmadan görmeyi ve değerlendirmeyi öğrenin. Dalaverecinin hile çantası, sizin üzerinden atlayabileceğiniz yedi ölümcül taktikle doludur. Ancak siz bu taktikleri bilerek, onlara dikkat edecek ve bir daha asla kullanılmayacaksınız!

Bu güçlü hilebazlar şunlardır : Suçluluk, gözdağı, ego’ya başvurmak, korku, merak, sevilme isteği ve sevgi. Bunları kullanan biri, sizi mantıktan duyguya, pekte hoş olmayan bir oyun sahasına çekmeye çalışıyor demektir. Gerçeklere dayanarak kazanamayacağını bilir ve aşağıdaki taktikleri kullanarak sizden faydalanmaya çalışır.

Suçluluk : “Bunu nasıl söyleyebilirsin? Bana güvenmiyor olman beni çok kırdı. Artık seni tanıyamıyorum.”
Gözdağı : “Sorun ne, karar veremiyor musun? Bunu yapacak yeterli özgüvenin yok mu”
Ego’ya başvurmak : “Zeki bir insan olduğunu görebiliyorum. Senin arkandan iş çevirir miyim ? Nasıl yapabilirim ? Beni saniyesinde yakalarsın?”
Korku : “Biliyorsun, bunları kaybedebilirsin. Umarım ne yaptığını biliyorsundur. Başka hiç bir yerde daha iyi bir anlaşma yapamayacaksın. İşleri yoluna koymak için bu son şansın ; neden mutluluğunu riske atıyorsun?”
Merak :“Bak, dünyaya bir kere geliyorsun. Dene. Her zaman geriye dönebilirsin. Komik, heyecan verici, gerçek bir macera olabilir. Denemeden bilemezsin, belkide sonucu görmediğin için hep pişmanlık duyacaksın.”
Sevilme isteği : “Gerçek bir yarışçı olduğunu sanmıştım. Herkes öyle sandı. Eğer bu işi başaramazsan, herkes için büyük bir hayal kırıklığı olacak. Hadi, kimse bir insanın geri adım atmasından hoşlanmaz. Bu senin kariyerinde başarılı olmak için son şansın olabilir.”
Sevgi : “Beni sevseydin, beni sorgulamazdın. Elbette sana karşı hep iyi duygularım var. Sana yalan söylemem. Bunu biliyorsun, değil mi? Kendini olayların akışına bırakır ve geleceğin bize sunacağı harikaları deneyimlersen, mükemmel bir ilişkimiz olabilir.”

Strateji Değerlendirmesi

²∗ Objektif bakıp dinleyin, yalnızca sözler değil, mesaja da dikkat edin. Bu fesat manevralar sizin gerçekleri sindirmenizi zorlaştırır. Bu duygular aklınıza girdiği anda, duygularınızdan şüphe duyun ve mesaj kadar, mesajı verene de bakın. Eğer size yapmacık gelen bir şey duyarsanız, durun ve durumu tekrar değerlendirin. Ani ve duygusal tepkiler vermeyin. Bekleyin ve gerçekleri objektif bir şekilde değerlendirin. Böylece karşınızdaki hilekârın oyuncağı olmamış olursunuz.

Herkese her istediğinizi yaptırın/Dr. Davıd J. Lıeberman