19 Haziran 2015 Cuma

Nasıl yürüdüğünü nerden bileyim?

Daha öncede yayınlamıştım ve tekrar yayınlama ihtiyacı duyuyorum...




Tarlasında çalışan hocaya tanımadığı biri yaklaşır:
- Efendi amca, falanca köye kaç saatte gidebilirim?
Hoca cevap vermemiş. Halbuki üç kez seslenmiş yabancı.
“Her halde sağır” diye düşünüp yoluna devam etmiş.
Epey uzaklaştıktan sonra, Hoca :
“Evlat gel!” diye bağırmış.
Merakla geri dönen gence:
“Sen üç saatte ancak gidersin.” demiş.
Adam kızmış:
– Be adam biliyordun da daha önce niye söylemedin?
“Evet!” demiş Hoca,
-Yolu biliyorum ama senin nasıl yürüdüğünü görmeden nasıl cevap verebilirdim ki?








Şimdi bu fıkrayı neden anlattım?

Günde belki onlarca soru geliyor, şöyle mi yapmalıyım, böyle mi? Yaptım neden olmadı vs. vs..

Sevgili blog takipçileri tüm sorulara yetişemediğim gibi yardımcı olmaya çalıştıklarımı da tamamen sizin bana anlattıklarınız neticesinde yol göstermeye çalışıyorum. Doğal olarak soru soran kimselerin bir çoğunu özel olarak tanımadığım için dolayısıyla Nasreddin hocanın da dediği gibi nasıl yürüdüğünüzü bilemiyorum ki..



Bu arada - Son zamanlarda geri dönemediğim o kadar çok mail var ki ne olur hiç biriniz kişisel olarak algılamayın ve bana kırılmayın lütfen!
Blogtu, Facebook sayfalarıydı, Twitterdi.. Maillerdi, Mesajlardı.. Artık o kadar dağılmışım ki bilgisayarın başına geçtiğimde ilk nereye bakacağımı şaşırıyorum :(  
Bundan böyle içinde kişisel soru olan mailleri yanıtlamama kararı aldım zira onları yanıtlamaya ayırdığım vakti blogtan çalıyorum bu defada blog izleyicileri bloğu ihmal ettiğim için sitem ediyorlar.
Takdir edersiniz ki tüm günümü bilgisayar başında geçirmem mümkün değil...
Neyse fazla uzatmıyorum, beni anladığınızı - anlayışla karşıladığınızı umuyorum.

Sevgiler,

1 yorum:

  1. Nuralll hanım blogu boş geçmeyin yeter. Sevgiyle kalın.mutlu ramazanlar.

    YanıtlaSil

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...