27 Haziran 2014 Cuma

Yengeç burcunda Yeni ay!



27 Haziranda yengeç burcunda bir yeni ay gerçekleşecek!

 AY Yengeç burcundayken daha duygusal olmanız olası.. 
Derin bir spiritüel duyarlılığa sahip olabiliriz.. Bilinçaltına atılan sorunlar daha fazla rahatsızlık verebilir.. 

Dolayısıyla Ay'ın bu konumda olması durumunda şifalandırma ve bilinçaltı çalışmaları yapılabilir.. Meditasyon yapmak için harika bir gündür.


Son zamanların en fazla konuşulan konulardan birisi..  Bilinçaltı ve Bilinç... 
Çocukluğumuzdan bu yana farkında olmadan diğer insanlardan aldığımız telkinlerle bilinçaltımızın ne kadar yanlış kodlanmış olduğunun ve bu durumun yaşamımızı, birebir sağlığımızı, aşk ilişkilerimizi- arkadaşlık ilişkilerimizi, maddi durumumuzu ne kadar etkilediğini artık biliyoruz.

Ve hepimiz artık bi şekilde öğrendik ki Bilinçaltımız mıknatıs gibi kendi inançlarını yansıtan şeyleri çekiyor.. 
Evet doğru Bilinçaltımızda belli bir inanç varsa, bilinçaltımız bu inanca uygun titreşimler oluşturur ve buna uyan olayları ve insanları kendine çeker.
Eğer bilinçaltımız paranın zor kazanılacağına inanırsa, para zor kazanılır. 
Siz sürekli hayattan şikayet ettiğinizde bilinçaltımız şikayet ettiğiniz hayatı size vermek için talimatlarınızı sadakatle yerine getirir. 
Bu yüzdende her zaman söylediğim gibi ne söylediğimize, özellikle tekrar, tekrar söylediklerimize dikkat edelim.



Bilinçaltımızı, yeniden programlamanın en temel yollarından biri onamadır.

Onama; basitçe bilinçaltımıza yerleştirmek istediğimiz hedeflerimizi veya yeni inançlarımızı tekrarlama sürecidir. Bu süreç, yeni kod bilinçaltına yerleşinceye kadar devam etmelidir. Bu da Üç kez tekrarlanan 21 günlük periyottan oluşuyor. 

Ne dedik teni ayın bu enerjisini bilinçaltımızı yeniden kodlamak için kullanacağız.
21 gün boyunca size aşağıda vereceğim olumlamayı okuyacağız. 

Neden 21 gün  Beyin hücrelerimiz (nöronlar) bilgi kaydedicidir tüm düşünceler nöronlarımıza kaydolur. Bedenimizdeki her hücre 21 gün de bir kardeş hücrelere bölünürler. Böylece bir hücre iki, iki hücre dört, dört hücre on altı olarak çoğalarak gider böylece arzulanan hedefe dair bilgiler ve telkinler daha çok nöron ve hücre tarafından bilinmeye ve zaman içerisinde güçlenmeye başlar. 

Her 21 günden sonra 7 günlük ara veriyoruz. Buna nadas dönemi deniliyor. 

Böylelikle  ilk üç aylık süreçten sonra  inanç sistemi gelişir.Ancak 6 aydan sonra yeni bilgi yayına giriyor.


Bunu nasıl yapacağız; kendi hazırladığımız onama cümlelerini yüksek sesle tekrar ederek..
Yada kayıt edilmiş onama cdlerini dinleyerek.. Birde imajinasyon vardır. Kendinizi durum içinde olmak istediğiniz kişi olarak hayal ederek, canlandırarak..



Bizler bilinç düzeyinde “Beta” diye adlandırılan bir frekans yayarız. Bu düzey uyanıklık yani bilinç halidir. 
Beta düzeyinde yargılarımız egomuz ön plandadır dolayısıyla kayıtların bilinçaltına girmesine, korkuların ve kayıtların temizlenmesine sürekli itiraz ederek engel olur.

Uyku halinde olduğumuz bilinçaltı düzyine tetha dalga boyutu diyoruz. Bu boyutta da kayıt yapmak mümkün değildir çünkü uyku halindeyiz:)


Bize lazım olan dalga boyutu da “Alfa” düzeyindedir.   
Alfa frekansında bilinçaltı korkuları, kayıtları ortaya çıkarır ve olumlamaları kaydeder. Alfa frekansına bizler her sabah yeni uyandığımız anda ve gece uyumadan az önceki anlarda sahip oluruz. 
Birçok NLP eğitmeni de çalışmalarını bir çeşit hipnozla yürütüyor. Ancak bu frekansa inmeyi herkes yapabilir. 

Vücudumuzu rahatlatarak ve nefes alma metotlarını kullanarak alfa dalga boyuna istediğiniz zaman inebilirsiniz.

En güzel yollarından bir diğeri de meditasyondur. 

Şimdi Meditatif duruma geçin, rahatlayalım ve deriiiin, derin nefesler alın. 

Alfa dalga boyuna indikten sonra yapılması gerekenler, kendi içinize dönerek yaşamınızı derinden etkileyen deneyimleri düşünmek olmalıdır. Bu esnada hangi olumsuz kayıtlara sahip olduğunuzu ve korkularınızı tespit edebilirsiniz


Her zaman söylediğimiz gibi evrende iki enerji türü baskın.. Korku ve sevgi..


Korku enerjisini sevgi enerjisine dönüştürmek gerekir.

Şimdi tespit ettiğimiz korkumuzu sevgiye dönüştürmeye geldi sıra..

Önemli olan çok sık tekrar etmektir. Çünkü bizler her öğretiyi tekrarlarla uygulamaya geçiririz. 


Ve tekrar edin..


Benim………..……….korkum var.
Ben…………..………..korkumu kabul ediyorum.
Ben…………..………..korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.
Ben…………..………..korkumu seviyorum.
Ben…………..………..korkumu sevgiyle gönderiyorum.


Bundan sonra yapacağımız şey kendimizi affetmek...


KENDİNİ AFFETME: 

Kendi görüntünü imgele, gözünün önüne getir.Ona bakarak yüksek sesle
Yaşadığım ve yaptığım her şeyi seviyorum.
Tüm Yaşadıklarımı yaşanması gerektiği için yaşadım.
Yaşadığım ve yaptığım her şey için KENDİMİ ONAYLIYORUM.
Beni bir başkasının onaylaması gerekmiyor.
Ben kendimi onaylıyorum.
Ben kendimi seviyor, beğeniyor ve onaylıyorum.
Yaşadığım her şey benim kendi seçimim.
Verdiğim her karar benim kendi seçimim.
Ben tüm kararlarımı ve yaşadığım her şeyi onaylıyorum.
Ben kendimi onaylıyorum.
Ben kendimi bağışlıyorum.
Ben kendimi tümüyle seviyor ve takdir ediyorum.
Hayatı seviyorum.
Yaşamayı seviyorum.

Kalbinizden çıkaracağınız pembe sevgi ışığını kendi kalbinize yollayın.Işıklar gittikçe yüzünüzdeki değişimleri takip edebilirsiniz.



Ve bu uygulamayı 21 gün yapacağız. Sonra 7 gün ara nadas tekrar 21 gün bir 7 gün daha ara. Ve son 21 gün daha..

Bunu grubumuzda bizzat ben başlatarak takip edeceğim.






Şimdi size Bradley Thompson dan çok etkili bir teknik öğreteceğim!



Bilinçaltı mesaj oluşumuyla ilgili en ünlü deney, Dr. James Vicary tarafından yapılmıştır. Vicary, “Patlamış mısır istiyorum” ve “Daha çok kola iç” sözcüklerini, bir grup sinema izleyicisinin önünde yalnızca 100 milisaniye süreyle yakıp söndürmüştür. Bilinç eşiğinin altında olduğundan, aslında kimse mesajları “görmemiştir”; ama patlamış mısır satışları % 57,8, kola satışları ise % 18,1 artmıştır

ABD Hükümeti, çok geçmeden, reklamlarda bu güçlü öneri tekniğinin kullanımını yasaklamıştır. Ama, bir süre sonra, bu tekniğin harika bir kendi kendine yardım aracı olabileceği fark edilmiştir ve kitleler, birdenbire, kişisel gelişim komutlarını doğrudan bilinçaltına gönderme gücüne sahip olmuşlardır.




Yaşamınızda değiştirmek istediğiniz bir konu seçin..  

Örneğin, daha hızlı öğrenmeyi ya da sigarayı bırakmayı isteyebilirsiniz. Bu hedefi, “Ben hızla öğrenirim” ya da “Sigarayı bırakmaya hazırım” gibi, basit, kısa ve olumlu bir onaylama cümlesi şeklinde yazın.
Şimdi, onaylama cümlenizi, beyaz bir kartonun üzerine açıkça ve kalın siyah keçe kalemle yazın. Üç ya da daha fazla kart hazırlayın. Her birinde ana temanıza odaklanan onaylama cümleleri olsun. Bunları bir elektrik feneriyle birlikte yatağınızın kenarında saklayın.Sırada asosyal kısım var.
Zihninizin kabul etme kapasitesinin yüksek olduğu anı yakalayacağız; bilinçaltınıza girişi sağlayan kapının sonuna dek açık olduğu gece yarısında zihninizi uyandıracağız.
Çalar saatinizi sabah 3’e kurun. Sonra her zamanki gibi uyuyun. Zili duyar duymaz, alarmı kapatın ve neredeyse içgüdüsel bir şekilde, onaylama cümlelerinin bulunduğu kartonları ve elektrik fenerinizi alın. Oda zifiri karanlık olmalı.
Daha sonra, feneri her bir kartona doğru defalarca yakıp söndürün. Bunu yaparken, kartonlara bakın. Sözcükleri bilinçli olarak seçmeye çalışmayın. Bu bilinçaltı mesajlar, bilinçaltınız içindir.
İşiniz bitince, basitçe feneri söndürün; kartonları yere bırakın ve uyumaya devam edin. Uykuya dalmak, yalnızca iki dakikanızı alacaktır. Emin olun, derin ve huzurlu bir uyku uyuyacaksınız. Bu kadar
Biraz önce bilinçaltınıza bir dizi bilinçaltı mesaj gönderdiniz. Sırada heyecanlı bir şey varPek çok kişi, bu tekniği birkaç gece kullandıktan sonra, hedeflerine ulaşmada yardımcı olan ya da kararlarını etkileyen, sorun çözücü rüyalar gördüklerini belirtmişlerdir. Yalnızca bir hafta sonra ve neredeyse tüm katılımcılar, ana hedeflerine doğru önemli bir adım attıklarını fark ederler. Öğrenim hızları ciddi oranda artar. Nikotin bağımlılıkları yarı yarıya azalır. Değişim, içten olmaktadır Bu, çok basit bir sistemdir; ama gayet güçlüdür

SORU: Bu çalışmayı tamamlayınca ne olacak?

Sizi rahatsız eden duygularınızdan özgürleşeceksiniz. 

Bu olayı hafızamdan silecek mi?
Hayır.Tamamen silmez, bu olaydan öğrendiğin çok şey var, sadece sizi etkileyen o olaylara yüklediğiniz duyguları ve anlamları silebilirsiniz..
Yani aklınıza geldiğinde eliniz ayağınız titreyip, içinizi sıkıntı basacağına, şekeriniz çıkıp, tansiyonunuz düşeceğine:) "amann olacağı varmış, insanın başına her şey geliyor" demekte var dimi?:)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...