16 Ocak 2015 Cuma

İnsan en ""büyük kuantum sıçramasını yaşadığı acı bir olayın sonrasında yapıyor..

Beynimizde 100 milyar nöron yani sinir hücresi olduğu bilinmektedir. Nöronlar sinir sistemimizin en küçük yapı taşıdır. Nöronların başlıca üç işlevi vardır. Bunlardan birincisi; duyu organları vasıtası ile beyne gelen iletilerin(uyarı) işlenmesi-bilgiye dönüştürlmesi, ikincisi gelen bu iletilerin diğer nöronlara taşınıp-aktarılması, üçüncüsü ise bu bilgilerin saklanmasıdır. Sinir sistemine gelen uyarıların işlenip bilgiye dönüştürülmesi, nöronların ucunda yer alan sinapsların sorumluluğundadır. Sinapslar, aynı zamanda nöronlar arasında sinyal aktarımının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine karar verirler. Eğer gelen sinyale(uyarı) geçiş izni çıkarsa, sinaptik bölgelerden karşı nörona uyarı taşınarak aktarılır. Bu noktada aktarımın nasıl gerçekleştiğinden bahsetmemiz gerekiyor: gelen uyarı(mesaj), nöronun içinde elektrik akımı halindeyken sinaptik bölgede nörotransimitter adı verilen kimyasallara dönüşür. Uyarılar, bu taşıyıcı kimyasallar(nörotransimitter) yardımıyla diğer nörona aktarılır. Yani nörona gelen gelen elektriksel ileti kimyasal değişime uğrar ve bu değişim karşı nöronun yüzeyini geçirgen ve alıcı hale getirir. Sinaps ile bağlantı kurduğu nöron arasında elektro kimyasal bir akım doğar. Ve bilgi karşı nörona iletilir.

Yukardaki bilimsel açıklamayı yapmamın asıl nedeni; bizlerin bir şeyler düşündüğümüz zaman aslında nöron hücreleri arasında elektro kimyasal bir akımın doğduğunu anlatmaktı. Görüldüğü gibi, düşünce zannettiğimiz gibi soyut bir kavram değildir. Sizler belli şeyleri sürekli düşündüğünüz zaman, aynı norolojik yollardan düşünce akımın geçiriyorsunuz. Hele ki, hoşunuza gitmeyen olumsuz düşünceleri beyninizin içinden geçirdikçe, o bölgedeki nöron ağlarını aktifleştiriyorsunuz demektir. İşin kötüsü, o bölgede aktifleşen nöron ağları gitgide güçleniyor ve otomatiğe bağlanarak alışkanlığa dönüşüyor. Ve artık siz istemeseniz de, kontrolü otomatik pilottaki olumsuz düşüncelerinizin eline vermiş oluyorsunuz.

Peki olumsuz düşünce ve inançlarımızdan kurtulmanın ve olumlu düşünce tohumları ekerek zihnimizde yeni bir düşünme modeli geliştirmemizin imkanı var mıdır? Elbetteki var. Eğer zihninize yeni bir düşünce yerleştirmek istiyorsanız, önce zihninizde yeni düşüncenin nöron bağlantısını oluşturmanız gerekir. Yani arzu ettiğiniz halinizi ya da durumu düşünmeniz, olumlama yaparak sözcüklerin enerjisini yüklemeniz ve zihninizde canlandırmanız gerekiyor. Siz, bu yeni nöronlardan kimyasal reaksiyonları geçirdiğiniz sürece -düşündükçe ve zihninizde canlandırdıkça- bu bölgedeki nöronlar sarmaşık gibi çoğalmaya ve aktifleşmeye başlayacak. 
Vucudumuzdaki hücreler 21 günde kardeş hücrelere bölünürler. 1 nöron 2 ye, 2nöron 4e, 4 nöron 16 ya daha da uzatabilirim… Yani kendisini destekleyecek olan yeni nöron bağlantıları kurarak kendilerini güçlendireceklerdir. Bunun tam tersi olarak, artık olumsuz düşüncenizin geçtiği nöron ağlarından akım geçmemeye başlayınca o bölge kuraklaşacak ve üzerinizdeki etkisini yitirecektir.

Peki otomatik pilotta olan ve hatta alışkanlığa dönüşmüş olan olumsuz durumumuzu düşünmemeyi nasıl başaracağız ? 
Cevabı şu: Enerjnizi, olumlu düşünceleri zihninizde geçirmeye, olumlamalarını yapmaya ve zihninizde canlandırmaya harcayarak başarıya ulaşacaksınız. Bunun dışında boş kaldığınız zamanlarda, başka bir şeyler yapmaya zihinsel olarak odaklanmak işe yarayacaktır. Örneğin kendinize hobi edinebilirsiniz, yeni şeyler öğrenmeye ve keşfetmeye zamanınızı harcayabilirsiniz. Çünkü beyin rutinden nefret eder ve rutine girdiği an olumsuz düşünceleri ardı ardına üretmeye meyleder. Onu sürekli yeni, üretken ve faydalı meşgalelerle oyalamanız gerekir. Örneğin yapmaktan keyif alabileceğiniz 20 şeyi yazıp bunlardan birini yapmaya başlayabilirsiniz...


ALINTIDIR..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.
Teşekkürler..

Bumerang - Yazarkafe

Bumads

Mart 2007'nin "En iyi blog"u Seçilmişti blogum!Teşekkürler destekleyen herkese...